top of page

Tayland Günlüğü: Tayland’da Expat Yaşamı ve Tropik Cennetin Gerçekleri

Haa, eyvallah, doğru doğru. Emrullah abi, benim bir arkadaşım var, tencere imalatçısı, aynı yaştayız. Lavuk buradan atlayıp uçağa Tayland’a gidiyor; orada karıyı üzerine işetiyor, yıkanmadan geri geliyor.


Hazırsanız, Tayland deneyimlerime, tatile ya da yaşamaya gelmek isteyenlere yönelik en çok aldığım soruları cevaplandırayım:


Bana bir video ver, ben yazı okuyamam diyorsanız, aşağıdaki videoda anlattığım şeylerin bir kısmını bulabilirsiniz. Gelmeden önce neler yapmanız gerektiği, Tayland’da Expat Yaşamı ile ilgili bilgiler ve eğlenceli içerikler bu kanalda mevcut mevcut. Bu kanal tamamen Tayland ile ilgili, buradan da detaylı bilgi alabilirsiniz.




Tayland


Öncelikle, hayır, Tayland’da köpek yemiyorlar, ve böcek yemek eskisi kadar yaygın değil; ancak turistler için hala böcek kavuruyorlar.


Evet, nem çok yüksek ve hava gerçekten çok sıcak. Özellikle Temmuz – Ağustos sonuna kadar sıcaklık ve nem ciddi anlamda artıyor. Ağustos’ta Chiang Mai bölgesi, Eylül’de ise Bangkok, Pattaya ve Phuket bölgeleri aşırı yağış alıyor, bu yağışlar bazen sele dönüşecek kadar yoğun olabiliyor. Kasım-Nisan arası ise en ideal ziyaret zamanları olarak öne çıkıyor.


30 yaş altı Taylandlılar genellikle İngilizce biliyor ve konuşabiliyor. Bizden daha iyi olduklarını söyleyebilirim, ancak mükemmel değil (Türkiye ortalamasını baz alarak söylüyorum; İngilizcesi iyi olan arkadaşlar üzerine alınmasın, saygılar).


Güvenlik konusunda endişelenmenize gerek yok. Kimse kimseye karışmıyor, yan bakmıyor, kavga etmiyor. Şu ana kadar yankesicilik gibi bir durumla karşılaşmadım, ama yine de dikkatli olmakta fayda var.


Ekonomileri bizimkinden çok daha iyi, evet aynen öyle. Taylandlılara göre ekonomik durum kötü olabilir ama bizimle kıyaslandığında ekonomi oldukça stabil. Yıllık enflasyon oranları %3 civarında.İnsanlar para harcamayı, alışveriş yapmayı ve dışarıda yemeyi seviyor. Çekinmeden harcıyorlar ve para dönüyor.


Evet, ladyboy ve gay sayısı oldukça fazla. Ancak Türkiye’deki gibi değiller; çoğu açıkça kim olduğunu belli etme peşinde değil, hatta oldukça nazikler. Özellikle turistik yerlerde tek başına veya erkek grubu olarak geziniyorsan, ladyboylar biraz ilgi gösterebilirler. Ancak sevgilinle berabersen hiçbir sorun yaşamazsın, yanına bile yaklaşmazlar.


Hayır kesinlikle mükemmel, geldiğinizde her işiniz tıkır tıkır olmayacak, manyak eğlenip, krallar gibi yaşamayacaksınız. Burada da hayat zorlu ve rekabet çok yüksek. Ancak bir şeyleri oldurabilme ihtimali benim gördüğüm daha yüksek. Bir de toplum içimde gerilim, nefret bizim ülkedeki gibi değil. O nedenle hayat daha sakin ve pozitif geçiyor, en azından benim açımdan böyle.


Sıkıcı övgüler ya da yergilerle dolu bir yazmak istemedim. Bakın burası ne kadar güzel, Türkiye çok kötü, acıyorum size demek gibi bir amacım yok (evet bir kaç yerde Türkiye'yi yerdim ama gerçekleri söyledim, amacım Türkiye'yi koşulsuz şartsız yermek, başka herhangi bir yeri övmek değil). Ben bana gelen sorular üzerinden soru-cevap formatında yazmayı daha uygun buldum. Yukarıda en çok aldığım soruların kısa cevapları var, aşağıda ise bana genellikle sorulan sorulardan yola çıkarak kendi deneyimlerimi paylaşacağım.


1. Tayland’a Geliş Amacım


Bu soruyu kaç kere yazdım bilmiyorum, o yüzden hızlıca geçiyorum. Malum, Türkiye biraz zor bir ülke. Kendi iş hayatımı, üzerinde çalıştığım projeleri, girişimcilik dünyasını, ekonomik belirsizliği ve insanların yozlaşmasını gördükçe, burada daha fazla kalamayacağımı hissettim. Radikal bir karar alıp, her şeyi geride bırakarak Tayland’a geldim. Pişman değilim; keşke daha erken gelseymişim.


ChatGPT'ye sordum, bir insan neden her şeyi geride bırakıp gitmek ister dedim, aşağıdaki cevabı verdi. Verdiği cevap benimle özleşleşiyor diye doğrudan alıp buraya yapıştırmayı uygun buldum.


Bir insanın her şeyi geride bırakıp başka bir ülkeye gitme isteği, genellikle birden çok faktörün birleşimiyle ortaya çıkar. İşte bu tür bir kararın arkasında olabilecek başlıca nedenler:

1. Kaçış Arzusu:


Stres ve Tükenmişlik: Kişi, mevcut yaşamında yoğun stres, baskı ya da tükenmişlik yaşıyorsa, bu durumdan uzaklaşma arzusu, başka bir ülkeye gitme isteğini tetikleyebilir.

Kişisel Problemler: Ailevi sorunlar, bitmiş bir ilişki, kayıplar ya da diğer kişisel problemler, kişinin mevcut ortamını terk etme ve yeni bir başlangıç yapma isteğini doğurabilir.


2. Kendini Yeniden Keşfetme İhtiyacı:


Kişisel Gelişim: Yeni bir kültür, yeni bir dil ve farklı yaşam tarzları, kişisel gelişimi destekler. Kişi, kendini yeniden keşfetmek, yeni beceriler öğrenmek ve sınırlarını zorlamak için başka bir ülkeye gitmek isteyebilir.

Kimlik Arayışı: Bazı insanlar, kendi kimliklerini, değerlerini ve hayatta ne istediklerini keşfetmek için yeni bir ortamda bulunmayı tercih eder.


3. Yeni Fırsatlar:


Kariyer: Kariyer hedefleri doğrultusunda daha iyi iş fırsatları, yüksek maaşlar, uluslararası deneyim ya da daha iyi çalışma koşulları sunan başka bir ülke cazip hale gelebilir.

Eğitim: Eğitim olanakları, yurtdışında yüksek lisans, doktora gibi akademik hedefler de bu kararı etkileyebilir.


4. Macera ve Keşif İsteği:


Yeni Kültürler: Yeni yerler keşfetmek, farklı kültürleri tanımak, değişik coğrafyalarda yaşamak isteği, macera arayışı ile birleşerek başka bir ülkeye gitme kararını tetikleyebilir.

Doğal Güzellikler: Bazı insanlar, doğayla iç içe yaşamak, tropik adalar, dağlar ya da farklı iklimlerde hayat sürmek için ülke değiştirmeyi tercih edebilir.


5. Sosyoekonomik ve Politik Sebepler:


Ekonomik Şartlar: Kendi ülkesindeki ekonomik belirsizlikler, yüksek enflasyon, düşük yaşam kalitesi gibi nedenler, daha iyi bir yaşam standardı arayışıyla başka bir ülkeye göç etmeye itebilir.

Güvenlik ve Siyasi Durum: Politik istikrarsızlık, baskıcı rejimler, savaş ya da suç oranlarının yüksek olması gibi güvenlik kaygıları da insanları daha güvenli ve huzurlu bir ülkeye gitmeye yönlendirebilir.


6. İlişkiler:


Aşk ve Aile: Başka bir ülkede yaşayan bir partnerle hayat kurma arzusu, aileyle birleşme, çocuklar için daha iyi bir gelecek sağlama gibi nedenler de başka bir ülkeye gitme isteğini doğurabilir.


7. Ruhsal ve Duygusal Arayış:


İç Huzur: Bazı insanlar, iç huzuru bulmak için daha sakin, daha az stresli bir yaşam arayışına girerler. Meditasyon, yoga gibi ruhsal pratiklerin yaygın olduğu, doğa ile iç içe olan ülkeler bu anlamda çekici olabilir.

Yaşam Amacı: Hayatın anlamını yeniden bulmak, daha derin bir bağlılık hissi, manevi gelişim için farklı bir ülkeye yerleşmek isteyebilirler.


Soru: Tayland’a ilk vardığında neler hissettin, seni en çok etkileyen şeyler nelerdi?

Cevap: 

İlk İzlenimler: 

• Çok sıcak.

• Hafif bir rutubet kokusu var havada.

• Bu ne kalabalık böyle!

• Metronun içi de ne kadar soğukmuş.


A picture of Chinatown, Bangkok, Thailand

Sabahın erken saatlerinde, devasa valizimle en yoğun metro hatlarından birinde sıkışıp kalınca, biraz gergin, biraz heyecanlı ve biraz da kafam karışıktı. Bu hislerim Airbnb’ye yerleşene kadar devam etti. O andan sonra gerginlik falan kalmadı; meğersem gerginliğim sırt çantamın ağırlığından kaynaklanıyormuş. 🙂


Aslında Tayland’a 2017 yılında da gelmiştim, o zaman yaklaşık bir ay kadar kalıp güzelce gezmiştim. Bangkok ve diğer şehirler 7 yıl öncesine göre bayağı büyümüş ve gelişmiş. Ben de ritmi hızlıca yakalayabilmek ve adapte olabilmek için ilk günden itibaren keşif turlarına ve datelere başladım. Amacım, insanları tanımak, onlarla konuşmak ve neler hissettiklerini anlamaya çalışmaktı. Şehrin popüler noktalarını, internette çok duyduğumuz, okuduğumuz sokak satıcıları ve restoranlarını keşfetmeye başladım ve tabii ki de hemen Türkiye ile fiyat karşılaştırmasına girdim. Evet, Türkiye çok daha pahalı.


2. Gündelik Yaşam


Konaklama

Soru: Nerede kaldın, konaklama seçenekleri hakkında neler söyleyebilirsin? Ev kiralama süreçleri, oteller veya başka alternatifler hakkında bilgi verebilir misin?

Cevap: Ben, yerel insanlarla daha fazla diyalog kurabilmek ve kültürü daha yakından tanıyabilmek için Airbnb üzerinden tüm evi değil de bir oda tutmayı tercih ettim. Hem güvenlik hem de temizlik açısından tüm evi veya otel odasını tutmaya kıyasla (daha önce hep yaptığım gibi) benim için güzel bir deneyim oldu. Şimdiye kadar dört farklı Airbnb’de kaldım ve hepsi temizdi; ev sahipleriyle ya da diğer konuklarla sohbet etme fırsatım oldu. Hiçbir sorunla karşılaşmadım.


Airbnb, otel, hostel fark etmeksizin hizmet kalitesi burada oldukça iyi. Tabii ki yine de yorumları okumayı ihmal etmeyin. Eğer uzun süreli kalmayı planlıyorsanız, Airbnb tutmak yerine ev kiralamak çok daha hesaplı oluyor. Uzun süreli konaklamak isteyenler için Bangkok’da önerebileceğim en iyi güzergah BTS sattı üzeri, On Nut’tan sonra fiyatlar düşmeye başlıyor. BTS’e veya MRT’ye yaklaştık, evin bulunduğu kat sayısı arttıkça fiyatlar artıyor ancak bütçenize göre ev bulabiliyorsunuz. Ev için lokasyon araştırması yapmadan önce airbnb’de o bölgedeki evlerin yorumlarına bakıp bölge, çevredeki imkanlar hakkında kolayca bilgi toplayabilirsiniz. 



A view of Bangkok, Thailand

Yemek Kültürü


Soru: Tayland ve Asya mutfağıyla ilgili deneyimlerim neler? Yerel lezzetler, sokak yemekleri ve sevdiğim restoranlar hangileri?

Cevap:

Lezzet Profili: Tayland mutfağı, tatlı, ekşi, acı, tuzlu ve umami gibi farklı tatların dengeli bir şekilde bir araya geldiği zengin bir lezzet profiline sahiptir. Genellikle bol miktarda taze otlar, baharatlar, hindistancevizi sütü ve deniz ürünleri kullanılır.


Popüler Yemekler:

  • Pad Thai: Tayland’ın en bilinen yemeklerinden biri olan Pad Thai, pirinç eriştesi, yumurta, tofu, karides veya tavuk, ve ezilmiş yer fıstığı ile yapılır. Tatlı-ekşi sosuyla bilinir.

  • Tom Yum: Acı ve ekşi lezzetlerin mükemmel bir karışımı olan bu çorba, genellikle karides ve çeşitli taze otlarla yapılır. Limon otu, kaffir lime yaprakları, galangal ve acı biber, Tom Yum’un karakteristik tatlarını oluşturur.

  • Som Tum: Yeşil papaya salatası olan Som Tum, acı, ekşi, tuzlu ve tatlı lezzetlerin bir araya geldiği bir yemektir. Genellikle fermente karides sosu, sarımsak, domates ve kuru karides ile hazırlanır.

  • Massaman Köri: Hafif baharatlı ve tatlı bir köri olan Massaman, genellikle dana eti veya tavukla hazırlanır. Hindistancevizi sütü, yer fıstığı ve tarçın gibi malzemelerle yapılır.


Sokak Yemekleri:

  • Sokak Yemek Kültürü: Tayland’da sokak yemekleri büyük bir kültürel değere sahiptir. Sokak satıcılarından alınan yemekler genellikle ucuz, hızlı ve lezzetlidir. Sokak yemekleri arasında Tayland usulü kızarmış tavuk (Gai Tod), yapışkan pirinç ve mango (Mango Sticky Rice) ve Tavuk Şiş (Satay) popülerdir. Tayland’da oldukça fazla müslüman popülasyonda vardır. Bu sayede helal restoran veya sokak satıcısı bulmak hiç de zor değil. Özellikle kızarmış tavukları çok iyidir. Sticky rice ile güzel gidiyor.

  • Yerel Restoranlar: Tayland’da küçük, aile işletmesi olan yerel restoranlar oldukça yaygındır. Bu tür yerlerde yemek yemek, hem otantik lezzetleri tatmanızı sağlar hem de yerel halkla daha yakın bir etkileşimde bulunma fırsatı sunar.

  • Japon ve Kore Restaurantları: Bir çok farklı marka altında çeşitli kalitede restaurantlar bulabilirsiniz. Gayet temizler, kullandıkları ürünlerin kalitesine göre fiyatlar değişiyor. Ancak buraya kadar geldiyseniz şiddetle bu restaurantlara da uğramanızı tavsiye ederim. 




Ben hemen her şeyi yiyebilen biriyim, o yüzden yemek konusunda pek sorun yaşamıyorum. Ama “Ayy pislik, ayy şu var, bu var” diyenlerdenseniz, burada istediğiniz yiyeceği yine de bulabilirsiniz ama geziniz düşündüğünüzden pahalıya mal olur, bilginize. Tay, Kore, Japon mutfağı oldukça kaliteli ve temiz. İtalyan, Fransız mutfakları da mevcut. Çok kaliteli et restoranları ve hamburgerciler de var, ancak sürekli buralarda yemek yemek bütçenize biraz yük olabilir. Yine de, Türkiye’deki fiyatlara kıyasla burada çok daha güzel yiyecekler ve çok daha iyi hizmet sunuluyor. Para sorunu olanlar için instant noodle, chicken BBQ ve pilav gibi çeşitli opsiyonlar var (7/11 gibi marketlerde veya sokak satıcılarında), ancak bir süre sonra bunlardan sıkılabilirsiniz.

Burada helal, haram gibi kaygılarınız yoksa domuz eti konusunda oldukça iyiler; ana besin kaynakları pirinç ve domuz eti. Sokak satıcılarının çoğu domuz eti kullanıyor ve lezzetli yemekler sunuyorlar.


İlk başlarda Taylandlıların yemeklerine birçok farklı sos dökmeleri, yemekleri acılı yemeleri ve hemen her yemeğe şeker atmaları garip gelmişti ama zamanla alıştım. Ön yargılı olmamanızı, denemenizi tavsiye ederim. “Bu nasıl lezzetli olabilir?” dediğim şeyler genelde oldukça lezzetli çıktı. Özellikle pink noodle, karidesli Pad Thai, pork BBQ, duck BBQ, chicken BBQ, som tum ve deniz mahsulleriyle yaptıkları yemeklerle Tayland mutfağını gerçekten seviyorum.


Çin mutfağını da seven biri olarak, Tayland’daki Çin mahallelerinde özellikle noodle soup ve ördek,tavuk bbq yemenizi tavsiye ederim. Hem lezzetli hem de aşırı ucuz. Burada yıllar önce Çin’den göç etmiş birçok insan yaşıyor ve bu mahallelerdeki yemekler gerçekten harika.



Dini sebeplerle domuz eti yemeyenler için iyi bir haber: Tayland’da birçok Müslüman yaşıyor ve kolayca helal yiyecek bulabilirsiniz. Özellikle tavukları çok lezzetli oluyor, tavsiye ederim.


Evde yemek yapmakla dışarıda yemek yemek arasında çok bir fark yok bence (maddi açıdan). Evde uğraşmak istemeyenler hesaplı fiyatlara birçok çeşit yemek bulabilir. Hijyen seviyesi Türkiye’den daha iyi bence. Kullanılan malzemelerin kalitesi de çok daha iyi. 


Uzun vadeli kalmayı planlayanlar için en büyük sorun, görece daha hesaplı et, tavuk ve sebze bulabilecekleri marketler bulmak olabilir. Bu tarz marketler genelde toplu taşıma dışında, araç gerekiyor. Her ne kadar domuz yesem de et konusunda helal et taraftarıyım; tadı genelde çok daha iyi oluyor. Arada gidip topluca ürün alıyorum. Makro ve Top C, buranın hesaplı süpermarketleri olarak öne çıkıyor.


7/11 her yerde ve içerisinde envai çeşit yiyecek var. Buradan da gönül rahatlığıyla yemek yiyebilirsiniz. Üstelik yemeğinizi sizin için ısıtıyorlar.



Kahvaltı konusunda ise Türk kahvaltısını seviyorsanız, burası biraz zorlayıcı olabilir. Düzgün peynir bulmak zor ve bulduklarım da tam bizim peynirlerimiz gibi değil, üstelik ciddi pahalıydı. Bu nedenle kahvaltıyı genelde iptal ettim. 🙂 Burada sandviç ekmeğine yumurta, ham, salatalık gibi malzemeler sarıp kahvaltı yapanlar var, arada onlara katılıyorum. Eğer gideceğim yerde domuz, balık, et, tavuklu noodle çorbası yapan yerler varsa, orada kahvaltı yapıyorum (bizdeki gündüz çorbası gibi, tavsiye ederim, güzel oluyor). Ya da 7/11’de cheddar&ham tost var, onu da arada tercih ediyorum.


Tayland’da birçok Michelin yıldızlı restoran var ve gerçekten yıldızlarını hak ediyorlar. Gitmenizi tavsiye ederim ama genellikle önlerinde uzun kuyruklar oluyor. Bu tarz yerleri denemek istediğimde ters saatlerde ve hafta içi gitmeye çalışıyorum, böylece daha az sıra bekliyorum.


İçecek konusunda da Tayland oldukça çeşitli seçenekler mevcut. Birçok farklı çay, kahve ve daha önce denemediğim tonla farklı içecek var. İki ayda en çok sevdiğim içecekler Thai milk tea ve Çinlilerin yaptığı hafif tatlı Americano oldu (normalde kahvede şeker ve sütten nefret ederim ama bunu sevdim). Matcha sevenler için de çok kaliteli yerler var. Ben gereksiz pahalı bulduğum için, yapımı da kolay olduğu için Matcha aldım, evde yapıyorum. Gerginseniz, sakinleşmek için bir tane içebilirsiniz. Çok iyi geliyor. 


Son zamanlarda favori içeceklerimden birisi Çinlilerin çayları oldu; yumuşak, lezzetli, boğazı ve dili yormayan çaylar sunuyorlar. Genellikle Çin lokantalarında insanlar yemekten sonra soğuk çay içiyorlar (chrysanthemum flower tea), ağızlarını temizliyorlar ve yemek tadından eser kalmıyor. Bazı mekanların çayları çok güzel, ancak tariflerini paylaşmıyorlar. 🙂 Çay severler için Tayland, mutlaka keşfedilmesi gereken bir yer.


Ulaşım


Soru: Tayland’da ulaşım nasıl işliyor? Tuk-tuklar, taksiler, motor kiralama veya toplu taşıma araçlarıyla ilgili deneyimlerim.

Cevap:

Bangkok vs. Diğer Bölgeler:

Bangkok’da trafik çok yoğun, ne yazık ki Bangkok dışındaki şehirlerde de işe gidiş ve dönüş saatlerinde trafik olabiliyor. 


Bangkok’da MRT (metro) ve BTS (hava rayı) üzerine kurulmuş toplu ulaşım var. Bu iki toplu taşıma aracı işe gidiş ve dönüş saatlerinde, özellikle cuma ve cumartesi günleri oldukça kalabalık oluyor. Ancak şehirdeki en iyi ulaşım araçları bunlar diyebilirim. Otobüs hatları İETT kadar gelişmiş değil ve her daim trafik olduğundan otobüsleri hiç tercih etmiyorum.





Taksiler konusunda da dikkatli olunması gerekiyor ama merak etmeyin, burası Türkiye değil. Uber yerine buranın Uber’i olan Grab ve Bolt’u kullanmanızı tavsiye ederim. Turistik ya da uzun vadeli fark etmez, bu uygulamalardan birinde hesap açmalısınız. Bolt biraz daha hesaplı, Grab ise daha konforlu bir versiyon ve haliyle biraz daha pahalı. Neredeyse her yerde kullanabiliyorsunuz. Bulunduğunuz yeri ve gideceğiniz yeri seçiyorsunuz, otomatik olarak fiyat belirleniyor ve o fiyat alınıyor. Ancak eğer paralı yola girerseniz (önceden sorarlar) ekstra ücret yansır. Trafikte sıkışırsanız, dakikada iki baht ekstra ücret eklenir. Normal araç, lüks araç, minibüs (Vito vari), SUV ve motor seçenekleri var ve her birinin fiyatı farklı. Genelde en küçük araçları ya da motorları tercih ediyorum. Motordan korkmayanlar için motor seçeneğini tavsiye ederim, hem daha hesaplı hem de adrenalini yüksek bir deneyim sunuyorlar 🙂. Şimdiye kadar sürücülerle hiçbir sorun yaşamadım, hepsi kibar ve düzgün insanlardı.


Tuk-tuklara bu gelişimde binmedim, önceki gelişimde arkadaşlarla kullanmıştık. Pazarlık yeteneğim pek yok, ama bir arkadaşım iyi pazarlık yapmıştı. İlk başta 1000 baht dedikleri yere 500 bahta gitmiştik. Pazarlık yapmayı sevenler için tuk-tuklar iyi bir seçenek olabilir, ama uğraşmak istemeyenler için çok da tavsiye etmem.


Bangkok içinde araç ve motor kiralama imkanları da var, ancak henüz gerek duymadım.


Bangkok dışındaki şehirlerde iki ana ulaşım yöntemi var: araç ya da motor kiralamak veya Grab/Bolt ile ulaşım işini halletmek. En sorunsuz ve temiz yöntemler bunlar. Ayrıca, düzgün bir sürücü denk gelirse (Grab veya Bolt üzerinden), onunla tanışıp, iletişim bilgileri alıp ardından randevulaşarak da istediğiniz yere gidebilirsiniz. Türkiye’deki güvenilir korsan taksiler gibi, istediğiniz zaman arar, istediğiniz yere gidersiniz.



3. Kültürel Gözlemler


Soru: Taylandlıların misafirperverliği, gelenekleri ve günlük yaşamda dikkatini çeken kültürel farklılıklar neler?

Cevap:

Yerel Halk

Genel olarak bilgi vermem gerekirse, Taylandlıların misafirperverliği, gelenekleri ve günlük yaşamda dikkat çeken kültürel farklılıklar oldukça belirgin.

Misafirperverlik: Tayland, “Gülümseme Ülkesi” olarak bilinir ve bu ünvanı hak eden bir misafirperverliğe sahiptir. Taylandlılar genellikle yardımsever, sıcak kanlı ve yabancılara karşı nazik bir tutum sergiler. İnsanların size gülümseyerek yaklaşması, burada normal bir durum.

Sosyal Normlar: Tayland’da sosyal ilişkilerde saygı önemli bir yer tutar. Birine seslenirken “Khun” unvanını kullanmak, bir tür saygı ifadesidir. Ayrıca, rahiplere, yaşlılara saygı göstermek ve onlara öncelik tanımak, günlük yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır.

Gelenekler ve Kültürel Farklılıklar: Tayland’da dini ritüeller ve gelenekler günlük yaşamın önemli bir parçasıdır. Budizm’in etkisiyle, meditasyon, tapınak ziyaretleri ve dini festivallere katılım yaygındır. Ayrıca, kraliyet ailesine büyük saygı duyulur ve bu konuda dikkatli olunması gereklidir.


Deneyimlerim:

Tayland’daki deneyimlerime göre, yerel halk oldukça kibar ve bana karşı hep nazik oldu. Tabii ki her yerde olduğu gibi burada da kötü niyetli insanlar çıkabilir, ama genel olarak düzgün ve yardımsever insanlarla karşılaştım. Bazı Taylandlı hanımlar bana ekstra kibar davranıyor ve hatta bazen sokak satıcıları yiyeceklerde indirim yapıyor ya da daha fazla veriyor. Bu durumu Taylandlı arkadaşlarıma sorduğumda, “Yakışıklısın, seni beğenmişlerdir,” dediler. Bunun sebebini bilmiyorum ama böyle bir durum var.


Trafik konusunda da Tayland, Türkiye’ye kıyasla çok daha iyi bir yer. İnsanlar sabırlı, kornaya basmıyorlar, yaya geçitlerinde duruyorlar (motorlar hariç). Genel olarak, trafik kültürü burada çok daha iyi. Motorlar gelişigüzel sürüyor ama Türkiye’deki gibi tehlikeli değiller. 


Şimdiye kadar hiç motor kazası görmedim. İnsanlar genel itibariyle sevecen ve yardımsever. Diğer Asya ülkeleriyle kıyasladığımda, Taylandlıları daha insan canlısı buluyorum.


Soru: Eğlence ve gece hayatı nasıl?

Cevap: Bangkok, dünya çapında ünlü sanatçılarını ağırlayan bir şehir, İstanbul gibi. Ayrıca, Asya’ya özgü birçok ünlü sanatçı da burada sahne alıyor. Şehir oldukça aktif ve adeta uyumayan bir yapıya sahip. Birbirinden renkli gece kulüpleri, kokteyl barları ve pub’lar da Bangkok’un enerjik gece hayatının bir parçası.


Dünya starlarının konserleri biraz pahalı gelebilir, ancak genel olarak eğlence mekanlarındaki fiyatlar Türkiye’ye göre oldukça hesaplı. İçkilerde alkol miktarı az olsa da, hesaplı bir şekilde 3-4 farklı kokteyl deneyebilirsiniz. Bangkok’ta gece hayatını sevenler için birçok kaliteli mekan mevcut. Türkiye’deki gibi itiş kakış yaşanmıyor ve kimse size içeri girerken sorun çıkarmıyor. İçeride sarhoş olmadığınız sürece kimse size karışmaz.



Soru: Tayland’daki tapınaklar ve Budizm’le ilgili gözlemlerim neler?

Cevap:

Theravada Budizmi: Tayland’da en yaygın olan Budizm mezhebi Theravada Budizmi’dir. Nüfusun büyük çoğunluğu Budisttir ve bu, ülkenin kültürel ve sosyal yapısına derinlemesine işlemiştir. Budizm, burada sadece bir din değil, günlük yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Birçok Taylandlı, sabahları manastırlara yiyecek bağışında bulunur ve bu, günlük ibadetlerinin bir parçası olarak kabul edilir.

Tayland’daki Tapınaklar (Wat): Tayland’da tapınaklara “Wat” denir. Bu tapınaklar, dini ritüellerin gerçekleştirildiği ve toplumsal faaliyetlerin yapıldığı yerlerdir. Ünlü tapınaklar arasında Wat Phra Kaew, Wat Arun, Wat Pho ve Wat Doi Suthep bulunur. Her bir tapınak, hem dini önemi hem de muhteşem mimarisiyle dikkat çeker.

Tapınak Ziyaretlerinde Dikkat Edilmesi Gerekenler: Tayland’da bir tapınağa girerken saygı göstermek son derece önemlidir. Ayakkabıların çıkarılması, omuzların ve dizlerin kapalı olması gibi kurallara uyulmalıdır. Ayrıca, Buda heykellerine saygı göstermek zorunludur; fotoğraf çekerken bile dikkatli olmak gerekir. Dua eden insanları rahatsız etmemek ve genel olarak saygılı davranmak ana kuraldır.

Budist Rahipler ve Manastır Hayatı: Tayland’da Budist rahipler, toplumsal hayatın önemli bir parçasıdır. Genç erkekler genellikle kısa bir süreliğine manastıra girerler; bu, ailelerine saygı ve bağlılık göstermenin bir yolu olarak görülür. Budist inançları, karma yasasına dayanır; iyilik yapmanın, kişinin yaşamında ve sonrasında olumlu etkileri olacağına inanılır. Bu nedenle, tapınaklara bağış yapmak ve rahiplere yiyecek sunmak yaygın bir uygulamadır.

Budizm’in Sosyal Yapı ve Eğitim Üzerindeki Etkileri: Tayland’da Budizm, eğitim sistemi ve toplumsal değerlerin şekillenmesinde büyük bir rol oynar. Okullarda Budist öğretiler üzerine dersler verilir ve sosyal normlar büyük ölçüde Budist etik değerler üzerine kuruludur. Tapınaklar, zengin süslemeleri ve ayrıntılı mimarileriyle dikkat çeker. Bu tapınaklar, Budist hikayeleri anlatan resimlerle doludur ve bu sanat, Budist inançların halk arasında yayılmasında önemli bir araçtır.

Tapınak Ziyaretleri İçin Pratik Bilgiler: Tayland’da tapınakların çoğuna giriş ücretsizdir, ancak bazı turistik yerlerde 20-30 baht gibi düşük bir giriş ücreti alınabilir. Erkekler için şort giyilebilir, ancak saygı gereği uzun pantolon giymek daha uygundur. Kadınlar ise uzun giysiler tercih etmelidir. Yolda rahiplerle karşılaşırsanız, erkekler yürümeye devam edebilir; ancak rahibin yanından geçerken mesafe bırakıp selam vermek makbuldür. Kadınlar ise durmalı ve rahibin geçmesini beklerken saygıyla selam vermelidir. Ben genellikle rahiplerin yanından geçerken durup selam veriyorum ve onlar da bu durumu selamla karşılıyor. Her bir tapınağın ve içerisindeki Buda heykellerinin kendine özgü bir hikayesi vardır. Bu hikayeler, kralların zenginliğine ve statüsüne göre değişiklik gösterir, bu da her tapınağı benzersiz kılar.


4. Turistik ve Genel Yaşamla İlgili Deneyimlerim


Soru: Tayland’da ziyaret ettiğim turistik yerler, plajlar, tarihi mekanlar, milli parklar veya doğa harikalar hangileri?


Cevap:

Genel Bilgiler

Bangkok: Tayland’ın başkenti Bangkok, tapınakları, sarayları ve canlı gece hayatıyla ünlüdür. Wat Phra Kaew ve Büyük Saray, şehrin başlıca turistik cazibe merkezleri arasındadır.

Chiang Mai: Kuzey Tayland’da yer alan bu şehir, tarihi tapınakları ve doğal güzellikleriyle tanınır. Doi Suthep Tapınağı ve Eski Şehir bölgesi, mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir.

Phuket: Tayland’ın en büyük adası olan Phuket, beyaz kumlu plajları ve turkuaz sularıyla bilinir. Patong Plajı, gece hayatı ve su sporlarıyla popülerdir.

Ayutthaya: UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ayutthaya, Tayland’ın eski başkenti olup, antik tapınaklar ve harabelerle doludur. Wat Mahathat ve Wat Phra Si Sanphet, burada ziyaret edilebilecek önemli tarihi yapılar arasındadır.

Krabi ve Phi Phi Adaları: Krabi, muhteşem kireçtaşı kayalıkları ve plajlarıyla ünlüdür. Phi Phi Adaları ise dalış ve şnorkelle yüzme için popüler bir destinasyondur.


Ayutthaya, Bangkok ve Chiang Mai. Ortaya karışık:


Önerilerim

Tayland’ın Tapınakları: Tayland’daki tapınaklar, mimari güzellikleri ve dini önemleri nedeniyle mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerdir.

Sokak Yemek Turu: Tayland mutfağını tam anlamıyla deneyimlemek için bir sokak yemek turu yapmanızı öneririm. Özellikle Bangkok’ta düzenlenen bu turlar, yerel lezzetleri tanımanın en iyi yollarından biridir.

Doğa ve Milli Parklar: Tayland’ın doğal güzelliklerini keşfetmek için doğa yürüyüşleri ve milli park ziyaretleri yapabilirsiniz. Khao Sok Milli Parkı, yağmur ormanları, gölleri ve vahşi yaşamı ile ünlüdür. Giderseni maymunlara dikkat etmelisiniz, kaşka göz arasında telefonunuz, şapkanızı veya gözlüğünüzü dızlarlar 🙂

Kültürel Festivaller: Tayland’da düzenlenen Songkran (Su Festivali) veya Loy Krathong gibi festivallere katılmak, Tayland kültürünü yakından deneyimlemek için harika bir fırsat.


Kendi Deneyimlerim

Bangkok: Bangkok’u İstanbul’a benzetiyorum. İstanbul’daki gerginliği, kavga meraklısı insanları, korna seslerini, motor terörünü, sokak köpeği saldırılarını, pis havayı, mülteci ve ne idüğü belirsiz kaçakları çıkarırsanız, Bangkok’u elde edersiniz. Benim için Bangkok böyle bir şehir. İstanbul kadar kalabalık, canlı ve ‘yaşayan’ bir şehir. Her şeyi bulabilirsiniz, her şeyi!

Phuket, Pattaya ve Krabi: Güneş, kum, deniz için Phuket, Pattaya ve Krabi ideal yerler. Bu bölgeler hem kumsal hem de partilemek için güzel mekanlar. Ancak denizleri benim için çok da iyi değil. Gideceğiniz yerlerde muhakkak havuz oluyor, gönül rahatlığıyla havuza girebilirsiniz. Denize girmek, dalış yapmak istiyorsanız adalara gitmenizi tavsiye ederim. Koh Samui, Koh Tao gibi adalar önde gelen turistik destinasyonlardan. İster şehir merkezine, ister adalara gidin, üç şey çok önemli: güneş kremi, güneş gözlüğü ve şapka. Bunlar olmadan kavrulursunuz. 🙂

Chiang Mai: Doğa, fil parkları, çiftlikler görmek istiyorsanız, Chiang Mai’ye gitmelisiniz. Şehir merkezi (old town) güzel ama ben biraz sıkıldım. Fil bakım parkları (kurtarılmış, hayatlarını sürdüren filler), zipline, rafting, kano gibi birçok aktivite var. Ayrıca, köylerde konaklayıp doğayla baş başa kalabileceğiniz geziler de mevcut. Chiang Mai, bambaşka bir deneyim sunuyor. Muhakkak gitmelisiniz.

Ayutthaya: Eski Tayland krallığının başkenti Ayutthaya, tamamen tapınaklardan oluşuyor desem abartmış olmam. Birbirinden büyük, tarihi tapınaklar var. Bangkok’a sadece bir saat mesafede. Buraya gitmenizi, gitmeden önce de şehir hakkında araştırma yapmanızı tavsiye ederim. Sakin, dingin ve tarihi bir şehir. İki kere gittim, birkaç kere daha giderim gibi geliyor.


Henüz keşfetme fırsatı bulamadığım, ancak diğer gezginlerden duyduğum birçok tarihi ve doğal güzellikleri olan şehirler var. Gelmeden önce detaylı bir araştırma yaparak bu yerleri de planınıza dahil edebilirsiniz. Deneyimlerime dayanarak, Tayland’da yapılması gereken aktiviteler arasında fil parkları ziyaretleri, dalış, gece hayatı, doğanın içerisinde konaklama, çay tadım etkinlikleri, kokteyl workshopları ve Tayland mutfağı workshopları bulunuyor. Tarihi tapınaklar ve saraylar da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında, bunlar her yerde karşınıza çıkacak. Ben de hayatımı ve işlerimi oturttuktan sonra bu aktiviteleri keşfetmeyi umuyorum.



5. Yaşam Koşulları


Soru: Tayland’daki yaşam masrafları genel olarak ne kadar? Konaklama, yemek, ulaşım gibi başlıca kalemlerin maliyetleri neler?

Cevap: Tayland’daki yaşam masraflarını merak edenler için, öncelikle en büyük maliyetin uçak bileti olduğunu söyleyebilirim. Bunun dışında konaklama da önemli bir kalem olabilir. Tayland’da her bütçeye uygun otel, hostel ve Airbnb seçenekleri bulunuyor. Daha hesaplı konaklama alternatiflerini değerlendirmek isterseniz, bir yeri tutmadan önce görselleri dikkatlice incelemenizi ve yorumları okumanızı tavsiye ederim.


Tayland’da yemekler, Türkiye’ye kıyasla hem daha taze, hem daha kaliteli, hem de oldukça ucuz. Hizmet kalitesi ise başka bir seviyede.


Genellikle şehir merkezine 30-45 dakika uzaklıktaki Airbnb’lerin haftalık maliyeti 120-150 dolar civarında. Otellerin fiyatları da (lüks olanlar hariç) aşağı yukarı bu seviyede. Sokak satıcılarından yemek yemek 50-80 baht, içecekler ise 20-40 baht arasında değişiyor.


Starbucks, Tayland’da oldukça pahalı. Orta boy bir Americano 135 baht. Bunun yerli muadili Cafe Amazon’da aynı kahve 70 baht. Lokal butik kahvecilerde ise kahve fiyatları genelde 70-90 baht arasında. Ancak, daha özel bir kahve deneyimi yaşamak isterseniz, düzgün çekirdeklerle barista eşliğinde istediğiniz şekilde kahveyi demletmek 150-160 bahta mal oluyor. Bu deneyimi zaman zaman yaşamak keyifli oluyor; hem sohbet, hem kahve güzel bir atmosfer sağlıyor.

Tayland mutfağına ait restoran zincirlerinde kişi başı yemek 300 bahttan başlıyor ve ortalama 350 baht civarında seyrediyor. Ucuz Japon ve Kore restoranlarında kişi başı 400 baht, daha kaliteli yerlerde ise kişi başı 700-800 baht arasında değişiyor. Daha lüks restoranlar da mevcut, ancak henüz bu tür yerlere gitme fırsatım olmadı. :)


Gece kulüplerinde bir kokteyl 390 baht, gördüğüm en pahalı içki ise 480 bahttı. Turistik pub ve benzeri mekanlarda ise genellikle kokteyller 150-250 baht arasında oluyor. Şişe açtırma opsiyonları da mevcut, fakat henüz denemedim.



Bangkok, Phuket ve Pattaya’da kira, market, eğlence ve restoran fiyatları genel olarak eşdeğer. Diğer iller ise biraz daha hesaplı gibi göründü bana. Bangkok’ta yaşamayı düşünenler için yaşam masrafı en az 1250 dolar. Bu tutarın içinde pek eğlence yok. Biraz eğlenmek ve dışarıda, daha lüks yerlerde yemek yemek isteyenler için en az 2000 doları gözden çıkarmak gerek. Ayda ortalama 3000 dolar kazanıyorsanız, burada gayet iyi yaşarsınız (İstanbul’dan çok daha iyi), daha fazla kazanıyorsanız kralsınız. 10.000 dolar gibi abartılı rakamlara bakmayın.


Ortalama ev kirası, BTS veya MRT’ye yakın bir yer için 400-800 dolar civarında. Aralık geniş, çünkü merkeze ne kadar yakınsanız evlerin ve sitenin kalitesi artıyor. Merkezden uzaklaştıkça sitelerin kalitesi biraz düşüyor ama Türkiye'deki gibi bir uçurum yok gördüğüm kadarıyla. MRT ve BTS'den uzak, yine otobüs durağına yakın yerlerde çıkmak isterseniz 250-450$ arasına benzer kalitelerde evler bulabilirsiniz. Bahsettiğim evler genellikle 1+1 apartman dairesi (genellikle 20+ katlı) olup, evler klimalı, dayalı döşelidir. Otopark, spor salonu ve yüzme havuzu gibi olanakları olan seçeneklerdir.


Aylık ortalama elektrik masrafı 1000 baht civarında, ancak gündüz evdeyseniz ve klima kullanıyorsanız bu fiyat rahatça iki katına çıkabilir. Su masrafı, evde su arıtma sistemi varsa 100 baht, yoksa 70 baht civarında.


Telefon kullanımı için, benim gibi turist paketi kullanırsanız 500 baht (10 Mbps sabit hız), 5G kullanırsanız (200-300 Mbps hız) 1200 baht civarında ödemeniz gerekiyor. Ev interneti ise 500-600 baht arasında değişiyor; ortalama 300 Mbps indirme, 250 Mbps yükleme hızı alıyorsunuz.


Ulaşım biraz pahalı gelebilir (dolar bazında pek de pahalı değil, ama TL bazında farklı). MRT ve BTS’de gittiğiniz mesafeye göre ödüyorsunuz, en az 20 baht, en fazla 60 baht. Bir yere gidip gelirken sadece raylı sistem kullansanız, genellikle 100 baht civarında bir masraf oluşuyor. Aynı yere Grab ile gitmek isterseniz; motorla 100 baht, araçla ise 200-300 baht arasında değişiyor. Grab kullanırsanız yürüme, terleme derdiniz olmuyor; dolayısıyla hayat kalitesi de artıyor. 🙂


Dışarıda yemek masrafı kişisel tercihlere göre değişiyor. Daha hesaplı yerlerde ya da sokak satıcılarından yerseniz çok fazla gideriniz olmaz. Ama zincir restoranlar, AVM içi restoranlar veya lüks yerlere gitmek isterseniz, aylık toplam gideriniz 2000 doları rahatlıkla bulur.


Soru: Tayca bilmeden yaşamak kolay mı? İngilizce ile günlük yaşamı idame ettirebiliyor musun?

Cevap: Tayca bilmeden Tayland’da yaşamak mümkün mü? Evet, ancak lokallerle iş yapmak biraz zor olabilir. Özellikle ticaretle uğraşıyorsanız bu durum geçerli.


Özellikle 30 yaş üstü Taylandlılar İngilizce bilmiyor. Yabancılarla iş yapma konusunda oldukça çekingenler; hem uğraşmak istemiyorlar, hem de dolandırılmaktan korkuyorlar gibi bir izlenim edindim. Ancak 30 yaş altı insanlar, İngilizce konusunda mükemmel olmasa da, iletişim kurmakta zorluk çekmiyorlar. Farklı kültürleri tanımak, işlerini büyütmek ve yeni gelir kapıları açmak istedikleri için expatlarla iş yapmaya daha yatkınlar.


Otellerde, zincir restoranlarda ve turistik yerlerde dil bariyeri yaşamazsınız; buralarda İngilizce yeterli oluyor.


Soru: Tayland’da sağlık hizmetleri nasıl? Genel güvenlik durumu hakkında bilgi verir misin?

Cevap: Tayland’da güvenlik konusunda oldukça olumlu deneyimlerim oldu. Herhangi bir hırsızlık, sarkıntılık, taciz ya da gerginlik durumu yaşamadım. Erkek olduğum ve görece onlara göre daha iri olduğum için kimse bana yan gözle bile bakmadı. Genelde insanlar kimseye yan gözle bakmıyor gerçi. Kadınlar için durum biraz farklı olabilir; özellikle açık giyinen kadınlara bakıyorlar gibi. Ancak Türkiye’deki gibi tehdit oluşturduklarını görmedim, duymadım.

Tayland’da genel olarak, saçma sapan bir şey yapmadığınız sürece polislerin umurunda değilsiniz. Ancak bir sorun yaşarsanız, rüşvetle işi çözmek mümkün, çünkü burada bu oldukça yaygın bir durum. Polisler de bazen işi yokuşa sürüp para koparmaya çalışabiliyor.


Sağlık sistemine gelince, paranız varsa sağlık hizmetleri gerçekten iyi. Ancak paranız yoksa ya da sigortanız iyi değilse, kimsenin umurunda değilsiniz. Buraya gelmeden önce mutlaka iyi bir sigorta yaptırmanızı tavsiye ederim. Sigorta için iki seçenek var: Birincisi, Tayland’da geçerli uluslararası bir firma tercih edebilirsiniz. İkincisi ise, safetywing.com gibi SaaS formatında, dünyanın hemen her yerinde geçerli olan kapsamlı bir sigorta seçeneği. Ben, safetywing.com kullanıyorum. Bu sigorta sadece sağlık hizmetlerini değil, aynı zamanda acil diş rahatsızlıkları, hırsızlık, uçak kaçırma, valiz kaybetme, telefon veya bilgisayarın zarar görmesi gibi birçok tatsız durumu da kapsıyor. Düşünürseniz, aşağıdaki linkten daha fazla bilgi alabilirsiniz: Safetywing Sigortası.



6. İş ve Dijital Göçebelik


Soru: Genel çalışma koşulları nasıl? Maaş durumları nasıl?

Cevap: Tayland’daki çalışma koşulları, beyaz yakalılar için genellikle İstanbul’dakine benziyor. Ancak burada çalışma saatleri biraz daha erken başlıyor gibi görünüyor. Bu konuda çok detaylı bir bilgiye sahip değilim, ancak tanıştığım insanlardan duyduğum kadarıyla Tayland’da insanlar oldukça yoğun çalışıyor. Türkiye’de yaygın olan “salla başı al maaşı” tarzı bir çalışma anlayışı burada pek yok. İyi bir işte çalışan ve 5-7 yıllık deneyime sahip bir expat’ın en az 3000 dolar maaş aldığını okudum. Tabii ki, bu rakamlar mesleğinize ve deneyiminize göre değişiklik gösterebilir.


Soru: Dijital Göçebelik veya uzaktan çalışma hakkında bilgi verebilir misin?

Cevap: Tayland, uzaktan çalışanlar, dijital göçebeler (digital nomads) ve indie hackerlar için adeta bir cennet. Burada yaşam maliyetleri, özellikle Batı ülkeleriyle kıyaslandığında oldukça uygun. Aylık ortalama masrafınız 2000 dolar civarında oluyor, ancak bu rakam kişisel harcamalarınıza bağlı olarak artabilir.


Burada birçok expat topluluğu bulunuyor ve bu topluluklar, genellikle her hafta bir araya gelip sohbet ediyor, bir şeyler içiyor. Özellikle marketing, yazılım ve e-ticaret alanlarında çalışan birçok expat var. Eğer bu alanlarda çalışıyorsanız, Tayland’da dünyanın dört bir yanından insanlarla tanışma, fikir alışverişinde bulunma hatta ortak projeler geliştirme imkanınız oldukça yüksek.


A person working on a train while traveling from Chiang Mai to Bangkok, Thailand.
Trende çalışırken


Soru: Hangi tür vizeler var? Türklere vize gerekiyor mu?

Cevap: Tayland’da uzun süreli kalmayı düşünenler için çeşitli vize seçenekleri mevcut. Gelir seviyenize ve durumunuza göre tercih edebileceğiniz vizeleri şu şekilde sıralayabilirim:


1. Turistik Vize (Visa Exemption):

Kapsam: Türk vatandaşları, Tayland’da 30 güne kadar vizesiz kalma hakkına sahiptir. Bu süre dolduğunda, vize merkezine giderek 30 gün daha uzatma yapabilirsiniz. Bu uzatma için yaklaşık 55 dolar masraf oluşur.

Ekstra Bilgi: 60 günlük süre dolduktan sonra, ülkeden çıkıp yeniden giriş yaparak 60 gün daha kalabilirsiniz. Ancak, bu işlemi kaç kez tekrarlayabileceğiniz sınırlıdır, bu yüzden dikkatli planlama yapmanız önemlidir.

Detaylar: Bu vize türü hakkında daha fazla bilgi için şu rehberi inceleyebilirsiniz: 30 Günlük Vize Uzatma Rehberi.


2. Çalışma Vizesi:

Kapsam: Eğer Tayland’da bir şirkette çalışmayı planlıyorsanız, çalışma vizesi almanız gerekecek. Bu durumda, çalışacağınız şirket vize işlemlerinizi sizin adınıza halledecektir.

Ekstra Bilgi: Çalışma vizesi genellikle 1 yıl geçerli olup, her yıl yenilenmesi gerekir. Ayrıca, bu vizeyi almak için işvereninizin belirli evrakları hazırlaması ve Tayland Çalışma Bakanlığı’ndan onay alması gerekmektedir.


3. Eğitim Vizesi (ED Visa):

Kapsam: Daha uzun süre Tayland’da kalmak isteyenler için eğitim vizesi iyi bir seçenek olabilir. Muay Thai, Tayca, Çince veya Tayland mutfağı gibi kurslara kayıt olarak bu vizeyi alabilirsiniz. Eğitim vizesi ile 4 aydan 12 aya kadar Tayland’da kalmanız mümkün.

Kendi Deneyimim: Ben Çince öğrenmek için bir kursa kaydoldum ve 4.5 aylık bir vize alacağım. Bu süreç yaklaşık 30-32 bin bahta mal olacak. Çince kursları genellikle diğer kurslara göre daha pahalıdır. Tayca öğrenmek isteyenler için bu maliyet 18-20 bin baht civarındadır.

Ekstra Bilgi: Eğitim vizesi süresince Tayland’da çalışmak yasaktır. Ancak, bu vizeyi farklı kurslara kaydolup uzatabilirsiniz.


4. Smart Vize:

Kapsam: Smart vize, kalifiye kişilerin alabileceği özel bir vizedir. Genellikle teknoloji, mühendislik, tıp gibi alanlarda çalışan profesyonellere verilir.

Ekstra Bilgi: Bu vize türüyle Tayland’da uzun süre kalabilir ve çalışabilirsiniz. Başvurunun onaylanması için belirli yeterlilikler ve iş deneyimi gerekebilir.


5. DTV Vizesi (Digital Tourist Visa):

Kapsam: Yakın zamanda duyurulan DTV vizesi, dijital göçebeler ve uzun süreli turistler için cazip bir seçenektir. Bu vize ile 5 yıl boyunca her yıl 6 ay Tayland’da kalma hakkı verilmektedir.

Ekstra Bilgi: Bu vizeyle ilgili tam detaylı bilgiye linkten ulaşabilirsiniz. Tam emin değilim ancak ülkeye giriş-çıkış yapıldığında kalış süresinin sıfırlanacağı tahmin ediyorum. Bu vize, özellikle uzaktan çalışanlar ve dijital nomadlar için idealdir.


6. Yüksek Gelirli Yatırımcılar İçin Vize:

Kapsam: 1 milyon baht ve üzeri bir yatırım yapabilecek olanlar için, belirli ek şartlarla daha uzun süreli vizeler alınabilir. Bu vize türü, Tayland’da gayrimenkul veya iş yatırımı yapmayı planlayanlar için uygundur.

Ekstra Bilgi: Bu vize türüyle Tayland’da ikamet edebilir, iş kurabilir ve çalışabilirsiniz. Ancak, başvuru süreci karmaşık olabilir ve profesyonel bir danışmanlık hizmeti almanız tavsiye edilir.



7. Kapanış:


Soru: Tayland’da geçirdiğin zaman diliminde öğrendiklerim, beklentilerim karşılanıp karşılanmadı mı, ve bir sonraki adımlarım neler?

Cevap: Tayland’a gelmemin üzerinden iki ay geçti, bu soruyu cevaplamak için belki erken ama birkaç şey söyleyebilirim. 2017 yılında da Tayland’a gelmiştim ve o zaman adeta krallar gibi tatil yapmıştım (maddi imkanlar açısından konuşuyorum). Ancak şu anda maalesef korkunç bir şekilde fakirleştiğimizi hissediyorum. Burası da enflasyondan etkilenmiş, ama bizimkine kıyasla oldukça düşük seviyede. 7 yıl önce, açıkçası Türkiye ekonomik olarak, eğitimli kesim ve yaşam koşulları açısından çok daha iyiydi. Tayland ise bu süre zarfında güçlü bir atılım yapmış. Son iki yıldır ekonomisi durgun olsa da, genel anlamda gelişim göstermiş. Biz ise ne yazık ki her alanda, ekonomi, sanayi, teknoloji, insan kalitesi, hizmet, yiyecek ve içecek gibi konularda gerilemişiz. Bu farkındalığı yaşamak başta üzücü oldu, ama yapacak bir şey yok; Türkiye’deki topluluğun tercihi bu yönde oldu ve sonuçlarını yaşıyoruz. Düzeleceğimizi, tekrar toparlayıp geri dönüş yapacağımıza canı gönülden inanıyorum. Lakin bu acılı süreci dışarıdan seyretmeyi tercih ettim. Olurda istediğim gibi gitmezse hayat, işleri oturtamazsam veya dönmek istersem Türkiye'de kaldığım yerden devam edip, daha iyi olmak için savaşacağım, başka bir şansımız ve ülkemiz yok çünkü. Neyse…

  • Ailemin ve arkadaşlarımın dediğine göre, burada daha çok gülümsüyormuşum ve enerjikmişim. Sanırım bu, ülkemizin üzerindeki kasvetli havanın burada olmaması ve buradaki problemlerin beni doğrudan ilgilendirmemesinden kaynaklanıyor.

  • Buraya gelmeden önce çok fazla bir beklentim yoktu; tek beklentim, nereye gidersem gideyim, orada tutunabilmekti. Hâlâ tam olarak tutunmuş sayılmam, çünkü gelirlerim henüz giderlerimi karşılamıyor. İnsanlar, “Acele ediyorsun, daha gideli 3 ay bile olmadı, sakin ol” diyorlar. Sanırım haklılar. 

  • Bu gelişimde Bangkok, Ayutthaya, Pattaya ve Chiang Mai’ye gittim. Deneyimlerim sonucu şimdilik Bangkok’da yaşamak istiyorum. Aslında İstanbul’dan, kalabalıktan, trafikten ve burada söyleyemeyeceğim bir çok şeyden nefret ediyorum. Ancak burada nefret ettiğim şeylerin bir çoğu yok, bu nedenle Bangkok şimdilik yaşamak istediğim yer. İnsanlar burada da mükemmel değil tabiki de, ama Türkiye’den daha iyi. Şu an için daha küçük bir yerde değil, Bangkok’ta yaşamayı istiyorum ve şükür ki yaşayabiliyorum.

  • Date olaylarının bu kadar hızlı gelişeceğini tahmin etmiyordum ama gerçekten hızlı oldu. Buradaki date’ler çok daha doğal, kasıntılıktan uzak ve maddiyattan ziyade genel hayat üzerine konuşmaya meyilli. Hobiler, iş, gelecek, genel hayat gibi konular üzerine sohbet ediyoruz; herkes kendi ülkesi hakkında konuşuyor. Ekonomik koşullardan veya Türkiye’deki gibi sürekli problemlerden bahsetmediğimiz için konuşmalar daha akıcı oluyor. Buraya gelmeden önce Türkiye’de son bir yıl içinde yaklaşık 15 kez date’e çıkmışımdır ve muhabbet kısa sürede ekonomik problemler ve genel olumsuzluklar nedeniyle patatese bağlıyordu. Ne yazık ki Türkiye kendisi dışında başka bir konu konuşmaya vakit bırakmıyor. Burada ise tam tersi. 

  • Beklentimin dışında gerçekleşen tek şey, uzun vadeli bir ilişkiye başlamam oldu. Hiç beklemiyordum ama oldu. Neyse, hayırlısı, gittiği yere kadar.



Soru: Tayland’a seyahat etmeyi veya taşınmayı düşünenlere önerilerin neler olur?

Cevap: Turistik açıdan yukarıda bir çok bilgi verdim ancak toparlamam gerekirse; esas gider kalemi uçak bileti. Barınma, yemek, gezme gibi aktiviteleri bütçenize göre seçip ayarlayabiliyorsunuz. Ucuz yollu opsiyonlarda mevcut, lüks opsiyonlarda mevcut. Ama Türkiye’de 5 yıldızlı otel parasına buraya gelip, iki haftalık lüks bir tatil yapıp dönebilirsiniz. Gelirken nakit getirmeti unutmatyın, kredi kartı bir çok restaurantta geçiyor ama siz yine de nakit bulunudurun mutlaka. ATM’lerden de Türk banka kartı ile ufak bir komisyon karşılığı para çekebiliyorsunuz.


Uzun vadeli gelmek isteyenler veya buraya yerleşmeyi düşünenler için;

İş Kurma ve Bütçe: Benim gibi işinizi kurmaya geliyorsanız, bütçenizi iyi yapmalı ve dikkatlice takip etmelisiniz.

Yaşanacak Şehir: Hangi şehirde yaşayacağınıza iyi karar vermelisiniz. Benim işim ticaret üzerine olduğu için Bangkok’a taşındım, çünkü imkanlar burada daha fazla. Eğer işiniz yazılım üzerineyse Chiang Mai düşünülebilir. Phuket ve Pattaya da güzel seçenekler. Ayrıca, birçok insan daha hesaplı ve sakin bir yaşam için adaları tercih ediyor.

Yemekler: Yemeklere kesinlikle hazır olmalısınız; Tayland mutfağı, Türkiye veya Avrupa mutfağından oldukça farklı.

Yeni Deneyimler: Bir şeyleri denemekten çekinmemelisiniz; sonuçta bilmediğiniz bir coğrafyaya geliyorsunuz. Ben kendimi bir şeyleri öğrenmeye çalışan, keşfeden küçük bir çocuk gibi hissediyorum. Bazen etrafımdakilere fazla soru sorduğum bile oluyor 🙂.

Türk Mutfağı: Burada Türk mutfağına dair lezzetler bulmak zor, güzel peynirler (bizim peynirlerimize benzeyen) yok ya da ben henüz bulamadım. Türk restoranları, baklavacılar var ama henüz gitmedim. Fiyatlar fahiş ve Google Maps’teki görseller bana “dandik şeyleri size Türk mutfağı diye yedirip fahiş kar elde edeceğiz” imajı veriyor. Belki de ön yargılıyım, bilmiyorum ama bu coğrafyada ne zaman Türk restoranına gitsem dediğim gibi oldu.

Sezon Dışı Ziyaret: Buraya sezon dışında geliyorsanız gerçekten sıcak ve nemli ve ani yağmurlu bunu kabullenerek gelmelisiniz. Sezon dışı geldiğinizde daha az kalabalık ve konaklama imkanları daha hesaplı oluyor, bilginize.

İçki Tüketimi: Burada alkol daha ucuz diye kendinizi kaybedecek kadar içip sızmayın. Kimsenin umurunda olmazsınız.

Sigorta: Turistik veya uzun vadeli kalmaya geliyorsanız, mutlaka düzgün bir sigorta yaptırın. Bir şey olacağından değil ama olursa sağlık hizmetleri gerçekten pahalı. Ayrıca, buradaki en yaygın kazaların motor kazaları olduğunu unutmayın. Genelde hafif yaralanmalarla atlatılsa da dikkat etmek lazım.

Polislik Durumlar: Polislik bir duruma düşmemeye çalışın. Polislere ters gitmeyin, Kral’a, Buda’ya laf etmeyin. Polise ters giderseniz sizi inadına birkaç günlüğüne hapse atabilirler ve rüşvet falan işlemez. Sonrasında da deport işlemleri başlar. Bu yüzden salağa yatın, “Sizi anlamıyorum, sadece İngilizce biliyorum, bana yardım eder misiniz?” deyin, gerisini onlar halleder.

Araç Kiralama: Araba veya motor kiralamayı düşünüyorsanız, burada trafiğin ters aktığını (İngiltere gibi) unutmayın. Ben araç ve motor kullanmaya başladım ve hızlıca adapte oldum. Ancak hâlâ karıştırdığım bir şey var: Asya menşeli araçlarda sinyal ile silecek kollarının yeri Türkiye’dekilerin tam tersi. Bazen sinyal vereceğim diye silecekleri çalıştırabiliyorum ya da tam tersi oluyor. :) Avrupa’dan gelen arabalarda ise silecek ve sinyal kolları Türkiye’deki gibi yer alıyor.

Güneş ve Yağmura karşı önlem: Güneş kremi, güneş gözlüğü, şapka, yağmurluk… Bunlar burada şart. Ben yeni yeni alışmaya çalışıyorum ama herkes terlik giyiyor burada. Eğer giyerim derseniz, mutlaka bir tane getirin.

Nakit Para: Nakit para mutlaka getirin. Kredi kartı birçok market ve restoranda geçiyor ama sokak satıcılarında geçmez. Ayrıca, 7/11 gibi yerlerde genelde harcama limiti var; 200-300 baht üzerine kredi kartı kullanabiliyorsunuz. Yabancı kredi kartlarına ekstra %3 komisyon olduğunu unutmayın!! 

ATM Kullanımı: ATM’lerden para çekebiliyorsunuz. Banka kartınızı takıp, şifrenizi girip tutarı belirliyorsunuz; kesilecek komisyonu söylüyor, kabul ederseniz paranız elinize geçiyor. Komisyon banka hesabınızdan düşüyor. 7 yıl önce 27 baht gibi bir komisyon ödemiştim, şu an ne kadar bilmiyorum ama sanmıyorum ki 40 bahttan fazla olsun.


Comments


Bana Bir Mesaj Yazın, Ne Düşündüğünüzü Bildirin

Thanks for submitting!

jans.bio © 2024 - Umurcan Soğancı Kişisel Web Sitesi

bottom of page